Şu gece vakti Van Gogh ile giriş yapmak  istedim.Bilmek istedim bir diğerinin bilmek istediğini.Düşünmek istedim herkesin düşündüğünü.Kattığını düşündüm paletine bulanık dünyanın tüm renklerini Van Gogh'un.Ve farkettim titrek ışığında ayın,samyelinin hüzünlü sesini.Samyeli ki hasadı yapmış bir çiftçi bu piç görüşlü dünyada.Bir dünya ki döner arsız bir boğanın boynuzunda.Feyz alınan tüm zevkler uğruna kalkar kadehim ve indirmek nasipmiş büyük öğlenin uzaklığı düşünce hatrıma.Sınırsız gibiyim,ne garip biriyim.Ucum bucağım yok ama çorak toprak ekiniyim.(Ne yazık)Dalım çok ama hava açmaz ki güneşi göreyim.Cevabım çok ama soran yok ki vereyim.Lakin nedir maksadım;bir bilsem size de söyleyeyim.

 Neden böyle bir şairane giriş yaptım bilmiyorum,ama mutluyum(Ignorance is bliss)Veya nasıl devam edeceğim ile ilgili hiçbir fikrim yok ki zaten çok nadir bulunur.Merağım ve hırsımda yok.Sanırım hiçbirşeyim yok benim.Pardon!!Söyleyecek birkaç şeyim var.Hatta bir mottom ve misyonumda var.Hala bu dünya denen tuvalde eksik parçalar ve elinde fırçayla bekleyen bir garip* var.Nihayete ermeyen olaylar,ihanete uğramayan var.Bir de suskun var.(Kendi isteğinden mi konuşmaz yoksa dilsiz mi bilinmez).Ah şu suskun*** kim acep ya da gören bir ademoğlu oldumu fani dünyada suskunu.Konusu açılmışken söyleyelim gören de yoktur bu suskunu ama bilen çoktur her ne hikmetse. Herneyse!

 Duyar gibiyim "Bazı şeyleri söylemeye geç kaldın." dediğinizi.Buna her zaman verdiğim tek bir cevap var "Garip katiyyen geç kalmaz.Erken de gelmez.Mutlaka tam niyet ettiği anda gelir."Hayır bu lakırdıya Mithrandir'den özenmedim,Tolkien'i de suçlamıyorum benden izin almadı diye.(Garip katiyyen hiç bir lakırdıya  özenmez.Hiçbir lakırdısı da özgün değildir.Mutlaka tam niyet ettiği lakırdıyı söyler.[Sanırım kendimle çeliştim ama olsun.]) Farketmez***.Son rütuşçu geldi haaanıııımmmm...


*Zatı alimin 99 sıfatından biri
**Zati sıfatlardan biri
***Çok kulllanırım.Canım sıkıldıkça,olur olmadık zamanlarda kullanırım.(Peh!!!Son açıklamada 'zat' kelimesini kullanamadık.)